5 Ocak 2009 Pazartesi

Sevgi Fırtınası

Aşk ikinci bir şans sunar her zaman...Kocası tarafından aldatıldığını öğrenen Adrienne’in hayatı alt üst olmuştur. Yaşadığı bu travmanın etkilerinden kurtulmaya ve onsuz bir yaşam kurmaya çalışmaktadır. Kocası ise eve geri dönmek istemektedir. Üstelik Adrienne’in başı, verdiği her karardan nefret eden kızıyla da derttedir. Çevresini saran tüm bu çatışmalar üzerine düşünebilmek için sakin bir ortama ihtiyaç duymaktadır. Eski bir dostunun Rodanthe’deki otelini haftasonu için idare etmesi ricasını bir kaçış fırsatı olarak görür. Kuzey Carolina’nın Outer Banks adı verilen bölgesindeki bu uzak noktada tatil sezonu çoktan bitmiştir. Genç kadın otele ulaştıktan kısa bir süre sonra büyük bir fırtınanın yaklaştığı bildirilir. Bu arada şehirli bir doktor olan Paul Flanner da kasabaya ulaşır. Uzun zaman önce kariyeri için ailesini feda etmiş olan Flanner da kendi vicdan hesaplaşması için sakin bir ortam peşindedir ve otelin tek misafiri olarak Rodanthe’de bulunmaktadır. Aynı çatıyı paylaşan bu iki yabancı, büyük fırtına yaklaşırken aradıkları huzuru birbirlerinde bulmak için yakınlaşırlar. Bu yakınlaşma, Adrienne ve Paul’un hayatlarını tamamen değiştirecek bir aşka yelken açmalarıyla sonuçlanacaktır... “Sevgi Fırtınası”nın yönetmenliğini George C. Wolfe yapmış. Filmin öyküsünü ise Ann Peacock ve John Romano, Nicholas Sparks’ın çok satan romanından yola çıkarak kaleme almışlar. Başrolleri, dostlukları bundan 24 yıl önce Francis Coppola’nın “The Cotton Club” filminde başlayan Diane Lane ve Richard Gere paylaşmış. Altın Küre ödüllü Gere ve daha önce yine Gere ile başrolünü paylaştığı “Unfaithful” filmiyle Oscar’a aday gösterilen Lane’e diğer önemli rollerde James Franco ve Scott Glenn eşlik ediyor. Yönetmen Wolfe “Sevgi Fırtınası” ile ilgili olarak “İnsanlar hayatlarının büyük bir kısmını iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış kararlar verip seçimler yaparak geçiriyorlar ve çoğunlukla bunların getirdiği durumun kalıcı olduğunu hissediyorlar. Belli bir noktaya gelip ‘Pekâlâ, benim hayatım bu işte; ben buyum ve elde edeceğimi ettim’ diyorlar. Bu filmse, hayatlarında bir ikinci perde olduğunu keşfeden insanlar hakkında bir öykü.” diyor. Bu filmi izlemenizi tavsiye ederim.Ben bir RİCHARD GERE hayranı olarak onun hangi filmi olursa olsun izlerim zaten:)

6 yorum:

akasyakokusu dedi ki...

Ayy severim ben bu adamıı..hemde çokk:) richard gere oynarsa her film güzeldir valla:)
hatta eşimin görev arkadaşı vardı ona çok benziyodu adını lakabını richard gere koydum ben..:)
canım ayrıca keşke dediğin olsaydı karşı komşum olsaydın..şu koskoca bloglardan kimse komşum değil:(
kimbilir yakında olur belki:)

Malla dedi ki...

Ben bu tarz filmleri (romantik-komedi) çok severek seyrederim. Bu da öyle gibi...Bu arada blog başlığın çok tatlı inşallah her zaman böyle gülersin. Güldüğünü görmek çok güzel arkadaşım.

beyaz mendil dedi ki...

Teşekkürler Malla'cığım,hepimizin yüzü her zaman gülsün inşallah.

IŞILCA TATLAR dedi ki...

Büşra,

Güzel bir filmmiş. Fırsat bulursam gideceğim.

Ama beni asıl ilgilendiren bir önceki yorumsuz fotoğraf. O resmi kağıda döküp, buzdolabının, pardon mutfağın kapısına yapıştırmayı düşünüyorum.

Sevgilerimle,

Yelda dedi ki...

Bannerin çok güzel gülen yüzün hiç solmasın
Bayılırım Richarda
Muhakkak izlemeliyim
Teşekkürler

beyaz mendil dedi ki...

Teşekkürler Yelda'cığım,beğendiğine sevindim,hepimizin yüzü daima gülsün inşallah.