Rüyalarınız, içinizdeki o gizli, esrarını ele vermez büyücü, siz çarsaflarınızın arasında, bütün tehlikelerden uzak, güvenle yattığınızı bir anda, usulca ruhunuza sokulup, sizden habersiz oralara yığılmış cephanelerini birer birer atesleyiveriyor. infilaklarla sarsılarak uyanıyorsunuz. Hayatınızda olmayan birini hayatınıza almak, ona dokunmak, onun sesini duymak için kıvranırken buluveriyorsunuz kendinizi...
Özlemek, o yakıcı istek, bilinen herseyi ve önem sırasını degistiriveriyor. Özlediginiz ise çok uzaklarda... Yanında olmasını istediginiz halde yanınızda olmayan bir tek kisi, yanınıza bile yaklasmadan, hatta onu özlediginizden ve onu istediginizden haberdar bile olmadan, bütün hayatı, bütün görüntüleri eritip baska kılıklara sokuyor...
İnsan sahip olupta kaybettiklerini özler,bazen de sahip olamadıklarını özler.Sahip olamadıklarını özlemek bence daha acı verir gibi geliyor.Zira onunla bir geçmişi olmadığı gibi geleceğinin de olamayacağını bilir:(
Dilerim hepinizin hayatında ki özlemler son bulsun.
4 yorum:
güzel bir yazı ..uzun zamandır pek yoktun ..kendini özlettin ..sevgiyle kal..
Birşeye veya bir kimseye sahip olamadınsa, onun zaten gelecek hayatında yeri yoktur. Hayatında olmayacak birşeyi veya bir kimsey, özlemek, aramak niye, niye kendime acı çektireyim ki boşuna. Hayat güzel ve böyle sonu gelmeyecek özlemlerle harcanmayacak kadar kısa....
selamlar ablacım nasılsın uzun zamandır sıtene gelemedım yıne harika işler var elıne emegıne saglık bende beklıyorum elazıgdan sevgıler
http://gulengorucu.blogspot.com/
Te copio y pego este mensaje:
Para agradecerte que un día pasaste por mi blog.
De vuelta, con poco tiempo pero con muchas ganas.
Gracias por seguir aquí.
Besos.
Yorum Gönder